Piri Reis - Nasıl Öldürüldüler Serisi #4




Piri Reis (Türkçe: Pîrî Reis veya Hacı Ahmed Muhiddin Pîrî Bey) olarak daha iyi bilinen Ahmed Muhiddin Piri (1465 / 70-1553 ), bir Osmanlı amiral, coğrafyacı ve haritacısıdır. 


Türk denizcisi ve coğrafyacısı Piri Reis, II.Bayezid döneminde Osmanlı hizmetine giren Kemal Reis’in yeğenidir. Piri Reis, amcası Kemal Reis ile birlikte bir çok sefere çıkmış ve tecrübe edinmiştir. 1547’te Piri Reis, Kanuni tarafından Süveyş Kapudanı olarak görevlendirilir. Böylece Kızıl Deniz ve Hint Okyanus’unda faaliyetlerde bulunacak donanmanın amirali olur.
Piri Reis’in görevi döneminde, Portekizliler Hint sularında cirit atmaktadır. Portekizliler Süveyş tersanesini 1 Aralıkta işgal eder. Donanmayı yakmaya teşebbüs eden Portekizliler aynı zamanda da kısa bir süre için de olsa Aden Şehri’ni ele geçirir. Neyse ki Süveyş Kapudanı Piri Reis’in donanmasının gayreti ile 1548’te Aden Portekizlilerden geri alır.
Piri Reis, 30 gemiden oluşan bir filo ile1551’de Hint Denizi’ne açılır. Piri Reis’in Portekiz Donanması ile mücadelesi hız kazanacaktır. Hürmüz Adasındaki Hürmüz Kalesi’ne kaçan düşmanı, Osmanlı Donanması sıkıştırmıştır. Hint Deniz’inde bulunan bütün Portekiz kuvvetlerinin birleşerek geldiği haberini alan Piri Reis, bir süre sonra kuşatmayı kaldırır. Piri Reis’in Hürmüz Kale’sinin fethi yakın iken kuşatmayı kaldırması, Portekizlilerle anlaşarak onlardan devlet adına haraç ve bazı hediyeler alması daha sonra kendi aleyhine, hasımları tarafından kullanılmıştır.
Bu aşamada tarihçiler ikiye ayrılmaktadır. Dönemin ünlü bazı tarihçileri Piri Reis’in rüşvet karşılığında Hürmüz kuşatmasını kaldırdığını söylerken, bir kısım da Hürmüz’e Portekiz yardım filolarının gelmekte olduğu söylentisi üzerine, Piri Reis’in kuşatmayı kaldırmaya mecbur olduğu görüşünü savunacaktır.
Kuşatmayı kaldıran Piri Reis, daha sonra Basra’ya gelir. Portekiz Donanmasının Acem Körfez’ini kapatmak üzere geldiği haberini alan Piri Reis, mahsur kalmak istemediği için, sadece savaş ganimetlerinin yüklü olduğu 3 kadırgayı yanına alarak bölgeden ayrılır. Osmanlı Filosunun diğer gemileri ve askerleri ise Basra’dan çıkamamıştır. Bu şekilde yola çıkan Piri Reis bir gemisini yolda kaybettikten sonra 1553’te önce Süveyş’e oradan da Mısır’a geçer. Böylece Piri Reis’in Basra’da bulunan donanması amiralsiz kalmıştır.
Mısır Valisi, Piri Reis’i alı koyarak, saraya durumu izah eden bir mektup kaleme alır. Kanuni, Piri Reis’in Hürmüz’deki kuşatmayı kaldırmasını, Süveyş Filosunu Basra’da bırakmasını suç kabul etmiş ve Piri Reis’in başı kesilmek suretiyle idamı emrini vermiştir. 80 yaşındaki bu ünlü Türk denizcisinin başı, 1554’te Mısır divanında kesilmiş ve tüm malları devlet adına müsadere edilmiştir.
Piri Reis’i idama götüren bu süreçte muhaliflerinin çabaları inkar edilemez niteliktedir. Özellikle Piri Reis ile arasında husumet olan Basra Valisi Kubad Paşa, Mısır Valisi’ne bir mektup yazar. Mektupta, Piri Reis’in ülkenin itibarını zedelediği ve Osmanlı Donanmasını kaderine bırakıp kaçtığını yazarak Piri Reis’i gammazlamıştır.
Aslında Piri Reis, Hürmüz Kuşatmasını kaldırıp Basra’ya gelince Vali Kubad Paşa’dan yardım ister, lakin Vali Müslümanlara zulmedip mallarını yağmaladığı suçlamasıyla Piri Reis’e yardım etmez. İddianın kaynağı ise daha önce Frenklere yardım ettiklerinden dolayı Piri Reis’in Hürmüz şehrini yağmalatmış oluşudur.
Piri Reis, elbette donanmayı bırakıp gitmenin hesabını Padişaha vereceğini bilir. Böyle tecrübeli bir kaptanın yeterli sebep olmaksızın donanmayı bırakıp gitmesi mümkün değildir. Muhtemelen Piri Reis sefer esnasında topladığı ganimetlerin mağlup olunması halinde düşman eline geçmesini istememiş, bu yüzden de ganimet yüklü gemilerle Basra’dan ayrılmıştır.
Rüşvet suçlanmasına gelince; 80 yaşına kadar birçok sefere katılmış büyük bir denizcinin zaten oldukça yüklü bir mal varlığı mevcuttur. Hayli zengin olan Piri Reis’in rüşvet aldığını iddia etmek pekte gerçekçi görünmemiştir. Tabi ki devlet adına haraç alması da muhtemeldir.
Piri Reis’in Akdeniz’in haritalarını, koy, körfez, boğaz ve limanlarını, deniz ve deniz çıkıntılarını gösteren Kitab-ı Bahriye adındaki eseri denizcilik tarihimiz için çok kıymetli bir eserdir. Dünya çapında büyük bir denizcinin bu şekilde ölümünün ardından Kanuni Sultan Süleyman, Süveyş Kapudanlığına Murat Reis’i atar.

Share on Google Plus

About Unknown

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.
    Blogger Comment
    Facebook Comment

0 yorum :

Yorum Gönder